Afrika, dünyanın en iyi güneş enerjisi kaynaklarına sahip bölgelerinden biri olmasına rağmen, enerji sektöründe ciddi zorluklarla karşı karşıya. Kıta, yalnızca büyük bir yenilenebilir enerji potansiyeline değil, aynı zamanda önemli bir petrol ve doğalgaz üretimine de ev sahipliği yapıyor. Dahası, temiz enerji dönüşümünde kritik rol oynayan kobalt ve bakır gibi minerallerin en büyük tedarikçilerinden biri. Ancak bu büyük enerji potansiyeline rağmen, Afrika’da temiz enerjiye yapılan yatırımlar oldukça düşük seviyede kalıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri, kıtadaki enerji projeleri için sermaye maliyetinin gelişmiş ekonomilere kıyasla neredeyse üç kat daha fazla olması. Bu finansal engeller, enerji projelerinin hayata geçirilmesini zorlaştırıyor ve Afrika’yı küresel enerji yatırımlarından yalnızca %3’lük bir pay alabilen bir bölge haline getiriyor.
Enerji yatırımlarının yetersizliği, Afrika’daki genel enerji tüketimini de doğrudan etkiliyor. Kıta, küresel nüfusun yaklaşık %20’sine ev sahipliği yapmasına rağmen, dünya çapındaki emisyonların yalnızca %4’ünden sorumlu. Bunun temel sebebi, kişi başına düşen enerji kullanımının dünyanın en düşük seviyelerinde olması. Elektrik erişimi de ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Bugün hala 600 milyondan fazla insanın elektriğe erişimi yok. Ancak bu konuda son yıllarda bazı olumlu gelişmeler de yaşanıyor. 2015 yılında %50 seviyesinde olan elektriğe erişim oranı, günümüzde %60’a yükselmiş durumda.
Afrika’nın enerjiyle ilgili en büyük paradokslarından biri ise güneş enerjisi potansiyeliyle ilgili. Kıta, muazzam güneş ışınımına sahip olmasına rağmen, hala Hollanda’dan daha az kurulu güneş enerjisi kapasitesine sahip. Bu durum, kıtanın enerji sektöründeki büyük fırsatları değerlendiremediğini açıkça gösteriyor. Elektrik erişimi gibi temiz pişirme yöntemleri de büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Sahra Altı Afrika’da yaşayan insanların büyük bir kısmı hala açık ateş veya ilkel ocaklarda yemek pişiriyor. Bunun neden olduğu zararlı dumanlar, özellikle kadınlar ve çocuklar için erken ölümlerin başlıca nedenlerinden biri haline geliyor.
Afrika, sahip olduğu potansiyel göz önüne alındığında, enerji alanında büyük fırsatlara sahip bir kıta. Ancak yatırım eksikliği, yüksek sermaye maliyetleri ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle bu potansiyel tam anlamıyla değerlendirilemiyor. Yine de, elektriğe erişimin artması gibi son yıllardaki olumlu gelişmeler, kıtanın enerji geleceği için umut verici bir tablo çiziyor.