🌱 Tazmanya Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği küresel araştırma, agrivoltaik sistemlerin (Tarım GES) kurak ve yarı kurak bölgelerde tarımsal verimliliği artırarak hem çevresel hem de ekonomik kazanımlar sunduğunu gösterdi. Avustralya, İran ve Çad’da yürütülen çalışmada, güneş panellerinin gölgelendirme etkisiyle buharlaşmayı azalttığı, toprak nemini koruduğu ve tarımsal üretimi iyileştirdiği tespit edildi.
🟢 Araştırmada, güneş paneli yoğunluklarının farklı tasarımları (yüksek, orta ve düşük) modellemeye tabi tutuldu. Çad, yüksek güneş radyasyonu sayesinde enerji üretim potansiyelinde öne çıkarken, İran’da yüksek yoğunluklu paneller hem tarımsal verimi artırdı hem de su kaynaklarının daha etkin kullanımını sağladı. Avustralya’da ise yoğun panel kullanımı et üretimini %50’ye kadar azaltarak gıda güvenliği riskleri doğurdu. Bu nedenle düşük yoğunluklu panellerin tarım ve enerji üretimi arasında denge sağladığı görüldü.
🟢 Araştırmayı yürüten Profesör Matthew Harrison, Tarım GES’lerin sosyo-ekonomik kalkınma düzeyi fark etmeksizin ekonomik büyüme ve iklim eylemine katkı sağlayabileceğini vurguladı. Çad gibi kalkınma düzeyi düşük bölgelerde bu sistemlerin gıda ve elektrik üretimini artırarak ekonomik büyümeyi destekleyebileceği ifade edildi.
🟢 Araştırmanın bulguları, agrivoltaik sistemlerin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmada etkili bir araç olduğunu ortaya koyuyor. Gıda güvenliğinden yenilenebilir enerjiye, su kaynaklarının korunmasından ekonomik kalkınmaya kadar çok yönlü çözümler sunan bu sistemlerin, kurak bölgelerdeki kamu ve özel sektör yatırımları için kritik önem taşıdığı belirtiliyor. Tazmanya Üniversitesi’nin bu çalışması, agrivoltaiklerin gelecekte tarım ve enerji politikalarında daha geniş bir yer bulabileceğini gösteriyor.