Avrupa’da hibrit güç santrallerinin pazarı henüz başlangıç aşamasında olsa da, güneş ve rüzgar parklarının büyük batarya depolama sistemleri ile tek bir noktada birleştirilmesinin, yani ko-lokasyonun getirdiği avantajlar dikkate değerdir. Ko-lokasyon, işletmeciler için gelir çeşitliliği sağlayarak fiyat kannibalizasyonunu engellemek, üretimi veya akşam saatlerinde beslemeyi değiştirmek gibi riskleri azaltırken, ortak bir şebeke bağlantı noktasından kaynaklanan maliyet tasarruflarıyla batarya depolarının ekonomik verimliliğini artırabilir. Bununla birlikte, Avrupa’daki yenilenebilir enerji ile ko-lokasyon projelerinin pazarı 2023 yılında yalnızca 1.2 gigavat (GW) kurulu gücü olan güneş ve rüzgar çiftlikleri ile başlamış olup, bunlar büyük ölçekli batarya depolarıyla birleştirilmiştir. Örneğin, Almanya’da 2021 ile 2023 yılları arasında kurulan 0.8 GW kapasiteli büyük ölçekli batarya depolama sistemlerinin %11’i, çoğunlukla güneş parkları ile birleştirilmiş durumdadır.
Diğer taraftan, Avrupa’da büyük ölçekli batarya depolama ve ko-lokasyon projelerine olan talebin arttığı gözlemlenmektedir. Almanya’da proje geliştiricileri, mevcut 1.6 GW yerine 161 GW’lık batarya depolama kapasitesi için şebeke bağlantı taleplerinde bulunmuşlardır. SolarPower Europe’un 2024-2028 için “Avrupa Pazar Görünümü” raporuna göre büyük ölçekli batarya depolarının kurulu kapasitesi iki katına çıkarak 78 gigavat saate (GWh) ulaşacak. Bu tür projelere olan ilgi, düzenleyici engellerin kaldırılması ve onay süreçlerinin basitleştirilmesiyle daha da artabilir. Bunun yanı sıra, Avrupa’daki bazı ülkeler zaten ko-lokasyon sistemlerinin esnek işletilmesine izin vererek bu alanda öncülük etmektedirler. Bu gelişmeler, güneş ve rüzgar enerjisi parklarının batarya depolama sistemleriyle birleştirilmesi konusunda önemli bir potansiyel sunmaktadır.