İskoçya’nın Fife bölgesinde, mahalle ölçeğinde hidrojenle çalışan ilk evler açıldı. H100 Fife projesi kapsamında hidrojenin ısıtma ve pişirme sistemlerinde nasıl kullanılabileceği test ediliyor. Önümüzdeki aylarda projenin 300 haneye genişletilmesi planlanıyor. Avrupa, 2030’a kadar 20 milyon ton yenilenebilir hidrojen üretmeyi ve ithal etmeyi hedefliyor.
💡 Hidrojen Evlerde Gerçekten Çözüm mü?
Hidrojen, kullanım sırasında karbon salımı yapmıyor ancak üretim süreci büyük önem taşıyor:
🔹 Yeşil Hidrojen: Yenilenebilir enerjiyle üretilirse tamamen sürdürülebilir bir çözüm olabilir.
🔹 Gri ve Mavi Hidrojen: Fosil yakıtlarla üretildiğinde, ciddi karbon emisyonlarına neden oluyor. Şu anda AB’deki hidrojen üretiminin %98’i fosil yakıtlardan geliyor.
🔬 Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, tüm hidrojen üretimini yeşil yapmak için Avrupa’nın toplam elektrik ihtarı kadar (3.000 TWh) yenilenebilir enerjiye ihtiyaç var.
📉 Isıtma Faturaları Düşecek mi?
Teorik olarak hidrojen, karbon nötr bir alternatif sunuyor. Ancak Regulatory Assistance Project (RAP) tarafından yapılan araştırmalar, hidrojenin ev ısıtması için en verimli yöntem olmayabileceğini gösteriyor.
📌 Hidrojen, ısı pompaları ve merkezi ısıtma sistemlerine göre daha pahalı ve verimsiz olabilir.
📌 Güvenlik ve altyapı maliyetleri yüksek olduğundan, tüketicilere ek maliyetler yansıyabilir.
📌 IEEFA raporuna göre hidrojenli ısıtma, gaz altyapısını uzatarak elektrifikasyonu geciktirebilir.
💡 Sonuç: Hidrojen evleri Avrupa’da yaygınlaşıyor, ancak uzmanlar hidrojenin ev ısıtması için en ekonomik çözüm olup olmadığı konusunda hala temkinli.