Almanya’nın Çin menşeli rüzgar türbinlerine yönelik artan bağımlılığı, ciddi bir ulusal güvenlik tehdidine dönüşebilir. POLITICO’nun incelediği hükümet destekli bir analizde, Pekin’in bu türbinler aracılığıyla Almanya üzerindeki etkisini artırabileceği ve hatta projeleri kasıtlı olarak geciktirebileceği öne sürüldü.
Alman Savunma ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda, Çinli tedarikçilerin rüzgar santrallerine erişim sağlayarak hassas verileri toplayabileceği ve uzaktan kontrol mekanizmaları ile türbinleri kapatma yetisine sahip olabileceği vurgulandı. Raporda, Almanya’nın enerji altyapısında planlama güvenliğinin azalması durumunda siyasi istikrarsızlık, ekonomik zarar ve toplumsal huzursuzluk gibi risklerle karşı karşıya kalabileceği belirtildi.
Son yıllarda Avrupa’daki kritik altyapılar üzerinde artan siber güvenlik tehditleri, özellikle Rusya ve Çin gibi ülkelerin ekonomik ve politik baskı unsurlarını kullanma potansiyeline işaret ediyor. Baltık Denizi’nde yaşanan su altı sabotajları ve Çinli rüzgar enerjisi firmalarının Avrupa’daki yatırımlarına yönelik soruşturmalar da bu endişeleri güçlendiriyor.
Özellikle Almanya’nın kuzeybatısındaki Waterkant rüzgar santrali için Çin merkezli Ming Yang Smart Energy şirketinin 16 türbin tedarik etmesi, güvenlik uzmanları tarafından eleştiriliyor. Uzmanlara göre, Çinli firmaların bu projelere dahil edilmesi, Almanya’nın stratejik altyapısına yönelik siber saldırı ve veri güvenliği risklerini artırıyor.
Raporda ayrıca, Almanya’nın Çinli üreticilere bağımlılığını azaltmak için yasal düzenlemeler yapması ve savunma gerekçesiyle bu firmaları kamu ihalelerinden dışlaması gerektiği belirtiliyor.