Kalyon PV Topcon Plus Güneş Hücresi Üretim Tesisi Kuracak

Şirket, güneş enerjisi alanında yüksek verimliliği ve ileri teknolojisiyle öne çıkan yeni nesil TOPCon Plus güneş hücrelerini üretecek bir tesis kurmak için yatırım kararı aldı. Çin dışında ilk kez Türkiye’de hayata geçirilecek bu tesis, sadece ülkemiz için değil, dünya genelinde güneş enerjisi sektöründe bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor.

Kalyon PV, yıllık 1.100 MW üretim kapasitesine sahip olacak bu ileri teknoloji üretim hattı için uluslararası bir ekipman tedarikçisiyle stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. 2026 yılının başında devreye alınması planlanan tesis, hem üretim kapasitesinde hem de süreç verimliliğinde yeni bir seviyeyi temsil edecek. Yeni yatırım, şirketin Ar-Ge odaklı büyüme stratejisini ve Türkiye’nin enerji bağımsızlığı vizyonunu doğrudan destekliyor.

Türkiye’de güneş enerjisi alanında tüm üretim süreçlerini – ingot, wafer, hücre ve panel dahil – tek çatı altında toplayan ve Avrupa’daki ilk tam entegre üretim tesisi olan Kalyon PV, bu yeni yatırımıyla tesis kapasitesini genişletmenin ötesine geçiyor. Şirket, üretim süreçlerinde dijitalleşme ve yapay zekâ destekli otomasyon sistemleriyle de verimliliği artırmayı planlıyor.

Yatırım kapsamında geliştirilecek ileri düzey üretim hatları, enerji tüketimini azaltırken üretim kalitesini en üst seviyeye çıkaracak şekilde tasarlanıyor. Bu yaklaşım, sadece teknolojik üstünlük sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de destekleyecek.

Kalyon PV Genel Müdürü Dr. İhsan Kulalı, yeni yatırımla ilgili yaptığı açıklamada bu adımın hem Kalyon PV hem de Türkiye için çok yönlü stratejik bir hamle olduğunu vurguladı:

“Dünyada güneş enerjisi yatırımlarının hızla arttığı bu dönemde, yüksek teknolojili üretim kapasitemizi büyüterek Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecine katkı sunmaya devam ediyoruz. TOPCon Plus hücre yatırımımız, Çin dışında ilk olma özelliğiyle sektörde öncü bir konuma yerleşecek. Bu teknolojinin Türkiye’de üretilmesi, ülkemizin dışa bağımlılığını azaltırken, küresel rekabet gücümüzü de önemli ölçüde artıracak.”