Moldova, enerji güvenliğini artırmak ve sürdürülebilir çözümler üretmek amacıyla jeotermal enerjiye yöneliyor. Yapılan kapsamlı bir çalışma, ülkenin jeotermal potansiyelini değerlendirerek, bu kaynağın 2035 yılına kadar Moldova’nın enerji karışımında önemli bir yer edinebileceğini ortaya koyuyor.
Rapora göre, yüzey jeotermal kaynakları konut, ticari ve sanayi tesislerinde ısıtma ve soğutma amacıyla kullanılabilirken, derin jeotermal kaynaklar ise kentsel ısıtma sistemleri, endüstriyel uygulamalar ve tarımsal faaliyetler için önemli bir alternatif sunuyor. Özellikle sera ısıtması, balık çiftçiliği ve kurutma işlemleri gibi tarımsal uygulamalarda jeotermal enerjinin etkin şekilde kullanılabileceği belirtiliyor.
Çalışma kapsamında 2027-2029 yıllarında pilot projeler planlanıyor. Kişinev’de 1.140 metre derinlikte 53°C sıcaklığa sahip bir kuyunun yanı sıra, Cahul ve diğer bazı bölgelerde mevcut kuyuların altyapıya entegre edilerek kullanılması hedefleniyor. 2030-2033 yılları arasında ise ülke genelinde jeotermal sistemlerin yaygınlaştırılması ve yeni santrallerin inşa edilmesi planlanıyor.
Moldova’nın jeotermal enerji alanındaki bu dönüşümünün toplam maliyetinin 300 milyon avroya ulaşması öngörülüyor. Çalışma, Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Örgütü (UNIDO) ve Küresel Çevre Fonu’nun desteğiyle yürütüldü. Enerji Bakanlığı, jeotermal potansiyelin değerlendirilmesi için kapsamlı jeolojik ve fizibilite çalışmalarının yürütüleceğini duyurdu.