ABD Başkanı seçilen Donald Trump, İngiltere’nin Kuzey Denizi’ndeki enerji politikalarını sert bir şekilde eleştirdi. Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda, İngiltere’nin petrol ve doğalgaz üretiminden uzaklaşarak yenilenebilir enerjiye yönelmesini “çok büyük bir hata” olarak nitelendirdi ve hükümetin rüzgar türbinlerinden vazgeçerek Kuzey Denizi’ni yeniden petrol ve doğalgaz üretimine açmasını talep etti.
Trump’ın açıklamaları, İşçi Partisi hükümetinin yenilenebilir enerji projelerini teşvik etme politikalarına karşı geldi. İngiltere hükümeti, karbon emisyonlarını azaltmak ve enerji bağımsızlığını artırmak amacıyla 2030 yılına kadar açık deniz rüzgar kapasitesini dört katına çıkararak 60 gigawatt’a ulaştırmayı hedefliyor. Bu amaçla, Kuzey Denizi’ndeki petrol ve doğalgaz üreticilerine uygulanan beklenmedik vergi geçtiğimiz yıl %35’ten %38’e çıkarıldı ve bir yıl daha uzatıldı. Vergilerden elde edilen gelir, yenilenebilir enerji projelerine aktarılıyor.
Trump’ın eleştirilerinin ardından, Humber Deniz ve Yenilenebilir Enerji Direktörü Dave Laister, Trump’ı Hull’a davet ederek, bölgede açık deniz rüzgar enerjisinin yarattığı ekonomik ve çevresel faydaları bizzat görmesini istedi. Laister, rüzgar türbinlerinin Humber bölgesinde yüzlerce iş yarattığını ve denizcilik ekonomisini canlandırdığını vurguladı. Siemens Gamesa gibi şirketlerin bölgede büyük istihdam sağladığına dikkat çekti.
Ancak Trump’ın görüşleri, yenilenebilir enerji projelerinin elektrik maliyetlerini artırdığı eleştirilerini dile getiren bazı isimler tarafından destekleniyor. Lincolnshire Milletvekili Richard Tice, rüzgar türbinlerinin enerji maliyetlerini artırdığını ve İngiltere’nin daha fazla nükleer yatırım yapması gerektiğini savundu.
İngiltere hükümeti ise dengesiz fosil yakıt piyasalarına bağımlılığı azaltarak temiz ve yerli enerji kaynaklarına geçişi en iyi yol olarak görüyor. Yenilenebilir enerji projelerinin 2024 yılında İngiltere elektriğinin %29’unu sağladığı belirtiliyor.