Çin, Lazer Destekli Füzyon Tesisi İnşa Ediyor

Uydu görüntüleri, Çin’in Sichuan eyaletindeki Mianyang kentinde büyük bir lazer destekli füzyon tesisi inşa ettiğini ortaya koydu. Görüntülerde, bir “hedef odası” etrafında konumlandırılmış dört büyük lazer bölmesi ve yardımcı tesislerden oluşan geniş bir araştırma kompleksi dikkat çekiyor.

ABD Deniz Kuvvetleri Bakanlığı tarafından desteklenen CNA Corp. adlı araştırma kuruluşunun analistleri, tesisin füzyon sürecinde hidrojen atomlarını birleştirmek için lazer gücünden yararlanabileceğini değerlendiriyor. Füzyon enerjisi, temiz ve sınırsız bir enerji kaynağı olarak görülürken, bu tür tesisler aynı zamanda nükleer silahların test edilmesi için de kullanılabiliyor. ABD ve Çin, termonükleer patlamalar olmadan nükleer testleri durdurma konusunda anlaşmış olsa da, bu tür gelişmeler askeri endişeleri de beraberinde getiriyor.

Çin, füzyon araştırmalarına yönelik yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Plazma Fiziği Enstitüsü, “Yapay Güneş” olarak bilinen Deneysel Gelişmiş Süperiletken Tokamak (EAST) reaktöründe, 17 dakikadan uzun süre yüksek enerjili plazma tutulduğunu duyurdu. Bu deney, sürdürülebilir füzyon reaksiyonları alanında yeni bir dünya rekoru olarak kaydedildi.

Füzyon enerjisi, geleneksel nükleer fisyonun aksine radyoaktif atık üretmeyen ve sınırsız bir enerji kaynağı olarak kabul ediliyor. Ancak teknolojinin ticarileşmesi için halen önemli mühendislik engelleri bulunuyor. Çin ve ABD, ITER projesi kapsamında Fransa’da uluslararası iş birliğiyle büyük bir deneysel füzyon reaktörü geliştirirken, aynı zamanda kendi ulusal projelerini de hızlandırıyor.

Küresel temiz enerji yarışı yapay zeka sektöründeki yüksek enerji talepleri nedeniyle daha da önem kazandı. OpenAI CEO’su Sam Altman gibi isimler, füzyon enerjisinin gelecekte veri merkezleri için kritik bir çözüm olabileceğini öne sürüyor.

Uzmanlar, ticari ölçekte verimli füzyon enerjisi üretiminin yıllar alabileceğini vurgulasa da, Çin’in yeni lazer destekli tesisi, bu alandaki küresel rekabetin hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor.